Ameliyatı yapan ne kadar tecrübeli olursa olsun her burun ameliyatından sonra sonuç tam istenilen şekilde olmayabilir ve yeni bir ameliyat ile düzeltme gerekebilir. Deneyimli cerrahlarda bu durumun ortaya çıkma ihtimali %10 veya daha düşüktür. Ancak deneyimi az olan cerrahlarda bu oran çok daha yüksek olabilir.
Burun estetiği sonrası sonuç istenildiği gibi olmadığı için yeni bir burun ameliyatı yapma işlemine burun revizyonu ameliyatı veya sekonder rinoplasti denilir.
Burun revizyonu bazan çok küçük bir kabarıklığın törpülenerek düzeltilmesi gibi basit bir işlem olabilir ve uyutma olmaksızın lokal anestezi ile ayaktan yapılan bir ameliyat ile sorun kolayca çözülebilir.
Buna karşılık bazı durumlarda burun sosyal hayatı olumsuz etkileyecek derecede bozuk bir görüntü almış olabilir ve düzeltilmesi için ilkinden daha kapsamlı bir operasyon gerekebilir.
Estetik sonrası ortaya çıkan burun düzensizliklerinin bir kısmı kıkırdakların erimesi veya zamanla kendiliğinden bükülmesi gibi cerrahın elinde olmayan nedenlerden gelişebilir. Nasıl yaş bir ağaç dalı kururken kendiliğinden ve önceden kestirilemeyen bükülmeler gösterebiliyorsa ayni şey burun kıkırdakları için de geçerlidir. Özellikle kıkırdak eğrilikleri ameliyat masasında tam olarak düzeltilebildikleri halde aylar sonra tekrar kendiliğinden eğrilebilmektedirler. Hekimin bu konudaki deneyimi arttıkça kıkırdakların ileride ne kadar şekil değiştirebileceği ile ilgili öngörüsü de artmakta ve geç eğilmelerin istenmiyen etkileri önemli ölçüde önlenebilmektedir.
Burun kıkırdak ve kemiklerinin önemli görevleri vardır. Bunların başında burun kubbesini yukarıda tutmak ve burun deliklerinin açık olmasını sağlamak gelir. Burnu bir şemsiyeye benzetecek olursak kumaş kısmını burun derisi, şemsiyeyi gergin tutan yayları kemik ve kıkırdaklar, şemsiyeyi havada tutan sapı ise burun orta direği (tıp dilinde buna septum denir) oluşturur. Ameliyat sonrası görüntünün istenildiği gibi olmamasının en önemli nedeni kemik ve kıkırdaklar üzerinde uygulanan yanlış işlemlerdir. Burnu küçültmek amacı ile kemik ve kıkırdakları fazla ve yanlış yerlerden almak burun çatısının çökmesine yol açabilir. Burun sırtının bir semer görüntüsü alacak şekilde çukurlaşmasına tıp dilinde semer burun (saddle nose) deformitesi denir.
Burun ucunun ince görünmesini sağlamak için burun ucu kıkırdakları inceltilebilir. Ancak bunun bir sınırı vardır ve bu aşıldığında parmakla sıkılmış gibi görünen bir burun ucu ortaya çıkar. Buna tıp dilinde çimdiklenmiş burun veya pinched nose doformitesi adı verilir.
Burundaki simetri yani sağ ve sol yarımlarının ayni görünmesi estetik açıdan önemlidir. Eğer ameliyat sırasında kıkırdak ve kemikler dengeli olarak alınmazlar ise daha sonra ortaya asimetri dediğimiz farklılıklar çıkar. Kıkırdakları çok alınmış kısımlar diğer yarımlarına göre daha çökük görünürler. Bu da burun sırtında yatıklık ve eğri görüntüye neden olur.
İster kemikli ister eğri olsun doğal bir burunda kemik ve kıkırdaklar birbirleri ile uyumlu bir geçiş içindedir. Normal bir burunun uca yakın yarısı kıkırdaktan, alına yakın yarısı ise kemikten yapılmıştır. Burnunuzu sağa sola oynatmaya çalışırsanız yalnız ön yarımının oynadığını, arka yarımın sabit olduğunu görürsünüz. Buna karşılık kemik kısım ile kıkırdak kısım arasındaki sınırı normalde anlayamazsınız. Çünkü bu geçiş kemik kıkırdak arası bağlantılar sayesinde çok yumuşak ve belirsizdir. Estetik burun ameliyatı sırasında kemik ile kıkırdak bağlantıları birbirinden ayrıldığında bu yumuşak geçiş kaybolabilir. Ameliyattan bir süre sonra burun sırtında çok tipik bir ters V harfi görüntüsü ortaya çıkar. Bunun nedeni berideki kemik ve daha uçtaki kıkırdakların bağlantılarının birbirinden ayrılması sonucu oluşan keskin geçiş hattıdır.
Bazı burunlarda ameliyat sonrası görüntünün beğenilmemesinin nedeni kemik ve kıkırdakların yetersiz alınmasına bağlı olarak ameliyat öncesi görüntünün fazla değişmemesidir. Örnek verecek olursak burun sırtında kambur şeklinde bir çıkıntının olması pek arzu edilmez. Sırtı düz olan burunlar daha çekicidir. Burun sırtındaki kambur yeterince alınmamış ise ameliyat sonrası memnuniyetsizliğinin ortaya çıkması doğaldır. Kıkırdak ve kemiklerin fazla alınmaları ne kadar hata ise eksik alınmaları da o kadar hatadır.
İnsanın aklına hemen şu soru gelmektedir: Hekim ameliyat masasında kemik ve kıkırdakları traşladıktan sonra burna baktığında onun son alacağı şekli göremiyor mu? Cevabı şaşırtıcıdır. Hayır göremiyor. Çünkü burun ameliyatı sırasında dokular şişer ve ameliyat masasında görünen şekil iyileştikten sonra ortaya çıkacak şekli tam olarak temsil etmez. Ameliyat masasında yeterince indirildiği düşünülen bir burun sırtının daha sonra yüksek kaldığının veya tam tersi fazla indirildiğinin anlaşılması sık rastlanan bir durumdur. İşte burun ameliyatını zor yapan nedenlerden biri de budur. Tecrübeli estetik cerrahlar yaptıkları işlemlerin burun iyileştikten sonra nasıl bir şekil değişikliği yapacağını önceden kestirebilirler ve ameliyat masasındaki görüntüye aldanarak planlarında değişiklik yapmazlar.
Burun ameliyatından sonra istenmeyen bir görüntü çıkmasının nedenlerinden yeterince bahsettik. Şimdi de bunların nasıl düzeltileceğinden konuşalım:
Estetik geçirmiş burundaki düzeltme ameliyatlarına burun revizyonu veya sekonder rinoplasti (veya sekonder nazoplasti) denildiğini söylemiştik. Burun düzeltme ameliyatlarında prensip fazla kısımları yeniden traşlamak, eksik kısımları doldurup eksikliği gidermek ve eğrilikleri düzeltmektir. Fazlalıkları gidermek kolaydır. Törpü ile traşlama veya bıçak ile keserek alma sorunu çözer. Ancak eksiklikleri doldurmak kolay değildir. Burun çatısını oluşturan iki önemli yapı maddesi kıkırdak ve kemiktir. Bunların eksikliklerinin gene kendi yapıları ile giderilmesi gerekir. Yani kemik eksikliği için kemik, kıkırdak eksikliği için kıkıkırdak ilave edilmelidir. Bu amaçla burun içine doku konulmasına yama yapma veya greft konulması denilir. Kemik yamalar (greftler) en kolay kalça kemiğinin elimize gelen kenar kısımlarından alınır. Kıkırdak yama (greft) ise burnun orta direğinden (septum) kulağımızdan veya kaburgalarımızın ortaya yakın uçlarındaki kıkırdak kısımlarından alınır. Burun içinde çalışırken burun orta direğinden kıkırdak parça almak kolaydır ancak daha önce ameliyat geçirmiş burunda septum dediğimiz orta direk kesilerek alınmış veya harap edilmiş olabilir. Böyle durumlarda başka bir kıkırdak kaynağı bulmamız gerekir. İşte kulak kıkırdakları burada devreye girer. Deneyimli bir hekim her iki kulaktan görünen bir iz veya şekil bozukluğu yapmadan kıkırdak parçalar alabilir ve bunları burun içinde kullanabilir. Kulak kıkırdakları incedir ve miktarları sınırlıdır. İleri derecedeki burun sırtı çökmelerinde kulak kıkırdakları yetersiz kalır. Böyle durumlarda kaburgaların (tıpta kosta adı verilir) uç kısımlarındaki kıkırdaklar kullanılır. Kaburga (kosta) kıkırdağı kalınlık ve uzunluğu ile her türlü burun eksikliklerini gidermek için yeterlidir. Ancak bu kıkırdak göğüs duvarında akciğer zarına çok yakındır ve alınırken dikkat ve ustalık ister ve göğüs duvarında meme altında bir iz kalmasına neden olur.
İkinci kez yapılan (sekonder) burun ameliyatlarında kullanılan diğer bir yapı taşı ise hazır satılan insan kıkırdaklarıdır. Ölü insanlardan hazırlanan bu kıkırdaklar kaburgadan alınır, mikropsuzlaştırılır ve uzun süre (birkaç yıl) oda sıcaklığında saklanabilecek şekilde özel paketler içinde satılır. Ülkemizde de mevcut olan bu kıkırdaklar kişinin kendisine ait olmasa bile zararsızdır ve uzun süre (yıllarca) erimeden konuldukları yerde kalabilmektedirler. Zamanla eriseler bile tekrar yenilerinin yerleştirilmesi oldukça kolaydır. Bazı hastalar kendi kaburgalarının ameliyat ile açılması yerine daha risksiz ve kullanımı kolay olan ölü insan kıkırdaklarını tercih etmektedirler.
Düzeltme (revizyon) amacı ile yapılan burun ameliyatları (sekonder rinoplastiler) ilk ameliyattan en erken bir yıl sonra yapılmalıdır. Bir burun ameliyatından sonra derinlerdeki yaraların tam olarak iyileşmesi (bir buna nedbe-skar olgunlaşması diyoruz) uzun zaman alır. Bir yaranın olgunlaşması için gereken süre en az bir yıldır ve bazan bu süre iki yıla kadar çıkabilir. Beklemenin nedeni budur.
Burun ameliyatı sonrası başarısız bir sonuç alınması her şeyin sonu değildir. Bazan küçük bir işlem ile bazan da önemli bir ameliyat ile düzelme sağlanabilir. Ancak yapılan her ameliyat burunda bir hasar oluşturur ve daha sonraki ameliyatları öncekilere göre daha zor yapılır hale getirir. Bu nedenle ilk burun ameliyatından sonra önemli bir şekil bozukluğu ortaya çıkmış ise düzeltecek hekimin çok dikkatli seçilmesi gereklidir çünkü daha sonra tekrar ameliyat gerekirse bu çok daha zor olacaktır.
Soru sorun
BİZE ULAŞIN